Tom havayı hafifletmeye çalıştı.
- Tom tried to lighten the mood.
Yükü hafifletmek zorundayız.
- We have to lighten the load.
Yükü hafifletmek zorundayız.
- We have to lighten the load.
O, atmosferi hafifletmek için bir şarkı söyledi.
- He sang a song to lighten the atmosphere.
... Ever since humans saw lightening bolts light up the sky, ever since they were terrified ...
... by the sound of thunder, they've been asking, "Do the gods propel lightening bolts and create ...