He is one of the business leaders in Japan.
- O Japonya'da iş liderlerinden biridir.
The nation's leaders had no choice.
- Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu.
Republican Party leaders criticized President Hayes.
- Cumhuriyetçi Parti liderleri Devlet Başkanı Hayes'i eleştirdiler.
Even people who don't believe in the Catholic church venerate the Pope as a symbolic leader.
- Katolik kilisesine inanmayan insanlar bile Papa'ya sembolik bir lider olarak saygı duyuyorlar.