ki onu

listen to the pronunciation of ki onu
Türkçe - İngilizce
which

Frustrated with the European languages, which he considered too boring, Christopher Columbus invented Columbian, a language so complicated that only he could speak it. - Çok sıkıcı olduğunu düşündüğü Avrupa dillerinden sinirlenen Christopher Columbus Columbian dilini icat etti, öyle karmaşık bir dildi ki onu sadece o konuşabildi.

My job is to forgive you, which I do. - Benim işim seni affetmektir, ki onu yaparım.

who

Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years. - Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.

It was so foggy I couldn't tell who it was. - O kadar sisliydi ki onun kim olduğunu söyleyemedim.

that

The knife was so dull that I couldn't cut the meat with it and I had to use my pocketknife. - Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.

The fact is that his father lives alone in New York because of work. - Gerçek şu ki onun babası işten dolayı New York'ta yalnız yaşıyor.

whom

Yesterday I ran into Yamada, whom I hadn't seen in years. - Dün Yamada'ya rastladım, ki onu yıllardır görmemiştim.

ki o
who
ki o
that

That was so good a book that I read it three times. - O kadar iyi bir kitap ki onu üç kez okudum.

My father is so old that he can't work. - Babam o kadar yaşlıdır ki o çalışamaz.

ki o
which

Pride tends to develop into hubris, which is close kin to madness. - Gurur, kibre dönme eğilimindedir; ki o da deliliğin yakın akrabasıdır.

She sang a song, the title of which I did not know. - O bir şarkı söyledi, ki onun adını bilmiyordum.

ki onu