kaçın

listen to the pronunciation of kaçın
Türkçe - İngilizce
avert from
{f} evading
{f} evaded
kept from
keep from

Try to keep from crying. - Ağlamaktan kaçınmaya çalış.

shy away from
evade

Jack tried to evade paying his taxes. - Jack vergilerini ödemekten kaçınmaya çalıştı.

kaçın kurası
stager
kaçın kurası
old stager
kaçın kurası
an old hand, someone not easily fooled
kaç
how much?

You had better ask him in advance how much it will cost. - Kaça mal olacağını ona peşinen sorsan iyi olur.

Tom doesn't care how much it costs. He still plans to buy it. - Tom onun kaça mal olduğunu umursamıyor. Halen onu almayı planlıyor.

kaç
how many; many
kaç
{f} escape

He barely escaped being hit and killed by a car. - Araba tarafından çarpılmamak ve öldürülmemek için kıl payı kaçtı.

We seem to have escaped from danger. - Biz tehlikeden kaçtık gibi görünüyor.

kaç
many

How many children do you have? - Kaç tane çocuğun var?

How many pens do you have? - Kaç tane dolma kalemin var?

kaç
how

Do you know how old Miss Nakano is? - Bayan Nakano'nun kaç yaşında olduğunu biliyor musun?

How many children do you have? - Kaç tane çocuğun var?

kaç
how many

How many times does the bus run each day? - Otobüs her gün kaç kez çalışır?

How many times a day does that bus run? - O otobüs günde kaç kez çalışır?

kaç
scoot
kaç
abscond

Tom absconded with all the money donated for earthquake relief. - Tom deprem yardımı için bağışlanan tüm parayla birlikte kaçtı.

He absconded with the money. - O, para ile birlikte kaçtı.

kaç
got out of
kaç
break out

Tom was the one who helped me break out of jail. - Tom hapisten kaçmam için bana yardım eden kişiydi.

Tom helped me break out of jail. - Tom hapisten kaçmama yardım etti.

kaç
run off

Well, it's time for me to run off. Bye! - Artık benim için kaçmamın vakti geldi. Hoşçakal!

Layla has probably run off again. - Leyla muhtemelen yine kaçtı.

kaç
{f} escaping

Gas was escaping from a crack in the pipe. - Borudaki bir çatlaktan gaz kaçıyordu.

The prisoners are escaping! - Mahkumlar kaçıyorlar!

kaç
turn tail
kaç
run away

When they are in danger, they run away. - Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.

Why did you try to run away? - Neden kaçmaya çalıştın?

kaç
{f} fled

A large animal fled from the zoo. - Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.

He resigned and fled the country. - İstifa etti ve ülkeden kaçtı.

kaç
get out of

Run, Tom. Get out of here! - Kaç Tom. Çık buradan!

What time did you get out of bed yesterday? - Dün saat kaçta yataktan çıktın?

kaç
flee

Twenty sparrowhawks flee before an owl. - Yirmi atmaca bir baykuşun önünde kaçtı.

Brown and his friends were forced to flee. - Brown ve arkadaşları kaçmak zorunda bırakıldılar.

biz kaçın kurasıyız
all my eye
biz kaçın kurasıyız
my eye
kaç
cheese it
kaç
elope

A Turkish soft G and a Spanish H eloped and had lots of completely silent children together. - Türkçe Ğ ve İspanyolca H kaçtı ve birlikte birsürü tamamen sessiz çocukları oldu.

Why don't we just elope? - Biz neden sadece kaçmıyoruz?

Türkçe - Türkçe

kaçın teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

kaç
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı: "Yakup Kadri'nin romanlarının kaç dile çevrildiğini bilen bile yoktur."- Ç. Altan
kaç
Birçok: "Kaç gündür ben de bunu söyleyecektim, söyleyemiyorum."- O. Kemal
kaç
Birçok
kaç
Batı Hindistan'da eski bir Hindu devleti
kaç
Sonbahar
kaç
Herhangi bir şeyin niceliğini sormak için kullanılan soru sıfatı