Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldunuz mu?
- Have you subscribed to any newspapers or journals?
Herhangi bir gazeteye ya da dergiye abone oldun mu?
- Did you subscribe to any newspapers or journals?
Bir günlük tutuyor musun?
- Are you keeping a journal?
Babam her gün bir günlük tutar.
- My dad keeps a journal every day.
Gelişme günlük olarak takip edilir ve bir veritabanında saklanır.
- Progress is monitored daily and stored in a database.
Günlük olarak iç çamaşırı değiştirin.
- Change underwear daily.
Tom bir gazeteci olmaya niyetleniyor.
- Tom intends to become a journalist.
O, gazetecilikte büyük bir adamdır.
- He is a big man in journalism.
Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
- The journalists who write for this publisher are not impartial.
Hasta her gün iyileşiyordu.
- The patient was recovering daily.
Her gün İngilizce konuşuyorum.
- I speak English daily.
Günlük gazete dünya'nın sorunlarını kahvaltı masasına getirir.
- The daily newspaper brings the world's problems to the breakfast table.
Bu bir günlük gazetedir.
- This is a daily newspaper.
O süpermarkete giderseniz, günlük hayatta kullandığınız pek çok şeyi satın alabilirsiniz.
- If you go to that supermarket, you can buy most things you use in your daily life.
Bana günlük yaşantından bahset.
- Tell me about your daily life.
... of the academic journal sphere, and, like, ...
... Journal, all that amazing visualizations. ...