in an eventual manner; finally; ultimately

listen to the pronunciation of in an eventual manner; finally; ultimately
İngilizce - Türkçe

in an eventual manner; finally; ultimately teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

eventually
sonunda

Tom sonunda kendi bilgisayarına ücretsiz bir veritabanı uygulamasını yüklemeyi anladı. - Tom eventually figured out how to install a free database application on his computer.

Onların tartışması sonunda berabere bitti. - Their argument eventually ended in a draw.

eventually
en sonunda

Fadıl en sonunda İslam'a geçti. - Fadil eventually converted to Islam.

Polis en sonunda Tom'u yakaladı. - The police eventually arrested Tom.

eventually
neticede
eventually
sonuç olarak

Tom sonuç olarak yapmasını istediğimiz her şeyi yaptı. - Tom eventually did everything we asked him to do.

eventually
nihayet

Tom nihayet istifa etti. - Tom eventually resigned.

Nihayet evlendi onunla. - He eventually married her.

eventually
sonuçta

Sonuçta biri Tom'a terbiyeli davranması gerektiğini söylemek zorunda kalacak. - Eventually, someone is going to have to tell Tom that he needs to behave himself.

Sonuçta işler değişti. - Things eventually changed.

eventually
z. sonunda, nihayet; er geç
İngilizce - İngilizce
eventually