Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
 - Traffic lights are used to direct traffic.
Sami bir film yönetmek istiyordu.
 - Sami wanted to direct a film.
Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.
 - We want natural-sounding translations, not word-for-word direct translations.
O bir direkt uçuş mu?
 - Is it a direct flight?
Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var.
 - Tom has a poor sense of direction.
Doğrudan doğruya Tom'la konuşabilir miyiz?
 - Can we talk to Tom directly?
Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.
 - You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.
Anlamıyorum; daha açık olmak zorundasın.
 - I don't understand; you have to be more direct.
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
 - According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.