Trafik ışıkları trafiği yönlendirmek için kullanılır.
 - Traffic lights are used to direct traffic.
Sami bir film yönetmek istiyordu.
 - Sami wanted to direct a film.
Bu Londra'ya giden direkt bir yoldur.
 - This is a direct road to London.
Tom Boston'a direkt uçuş aldı.
 - Tom took a direct flight to Boston.
Tom'un kötü bir yön kestirme yeteneği var.
 - Tom has a poor sense of direction.
Çıplak gözle ya da dürbün ya da teleskop gibi herhangi bir aletle doğrudan doğruya güneşe bakmamalısın.
 - You should never look directly at the Sun with the naked eye or through any instrument such as binoculars or a telescope.
Bu cümleler doğrudan doğruya bağlantılı değildir.
 - These sentences are not directly linked.
İmalatçının açıklamasına göre, her on yılda bir değiştirilmeli.
 - According to the manufacturer's directions, tires should be changed every 10 years.
Anlamıyorum; daha açık olmak zorundasın.
 - I don't understand; you have to be more direct.