Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.
- The treaty made Texas independent.
O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.
- At that time, Mexico was not yet independent of Spain.
Ben daha özgür olmak istiyorum.
- I want to be more independent.
Apartmanında tek başına olduğunda, bağımsız hissedersin. Odanda tek başına olduğunda, özgür hissedersin. Yatağında tek başına olduğunda, yalnız hissedersin.
- When you're alone in your apartment, you feel independent. When you're alone in your room, you feel free. When you're alone in your bed, you feel lonely.
Kendi ayakların üzerinde durmak bağımsız olmak anlamına gelir.
- To stand in your own feet means to be independent.
John ailesinden tamamen bağımsız olmak istedi.
- John wanted to be completely independent of his family.
Oğlum her zaman çok başına buyruktu.
- My son has always been very independent.
Tom çok başına buyruktu.
- Tom was very independent.
Tom ve Bill birbirlerinden bağımsız olarak karara vardılar.
- Tom and Bill arrived at the conclusion independently of each other.
Tom bağımsız olarak zengin.
- Tom is independently wealthy.
Anlaşma Texas'ı bağımsız hale getirdi.
- The treaty made Texas independent.
Onun o kadar üzerinde titrememelisin. O bağımsız olmayı öğrenmeli.
- You shouldn't coddle her so much. She needs to learn to be independent.
In the equation z = x2 + y, x and y are the independent variables.
Many techniques have been tried to get a workable system of machine independent code.
... energy. I'll get America and North America energy independent. I'll do it by more drilling, ...
... independent. That creates about four million jobs. Number two, open up more trade, particularly ...