I thought it was marvelous.
 - Onun harika olduğunu düşündüm.
She has a marvelous sense of humor.
 - Onun harika bir mizah anlayaşı vardır.
Thank you for the wonderful gift.
 - Harika hediye için teşekkürler.
The pyramids of Egypt are one of the seven wonders of the world.
 - Mısır piramitleri dünyanın yedi harikasından biridir.
The washing machine is a wonderful invention.
 - Çamaşır makinesi harika bir icattır.
Have you seen such a wonderful movie before?
 - Daha önce böyle harika bir film izlediniz mi?
I know you'll do a fantastic job.
 - Harika bir iş yapacağını biliyorum.
Everyone crowded around the fantastic dancer.
 - Herkes harika dansçının etrafına toplandı.
Love is wonderful and beautiful.
 - Aşk harika ve güzeldir.
This caterpillar will become a beautiful butterfly.
 - Bu tırtıl harika bir kelebek olacak.
How wonderful were the good old days.
 - Eski güzel günler ne kadar harikaydı.
When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
 - On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
When I was 10 years old, I thought that when I would be 16, my life would be cool.
 - On yaşındayken, ne zaman on altı yaşımda olacağımı, hayatımın harika olacağını düşünürdüm.
I thought it looked cool.
 - Onun harika göründüğünü düşündüm.
This pilaf tastes great!
 - Bu pilavın harika tadı var.
The food was great in Italy.
 - İtalya'da yemekler harikaydı.
Even ill she looks gorgeous.
 - O hasta olsa bile harika görünüyor.
You look absolutely gorgeous.
 - Kesinlikle harika görünüyorsun.
Tom did a fabulous job.
 - Tom harika bir iş yaptı.
You look fabulous in black.
 - Siyah içinde harika görünüyorsun.
You did an incredible job.
 - Harika bir iş yaptın.
You've done a superb job.
 - Harika bir iş yaptın.
Tom did a splendid job.
 - Tom harika bir iş yaptı.
I thought it was marvelous.
 - Onun harika olduğunu düşündüm.
In the Picasso Museum in Paris, there are marvelous paintings and drawings!
 - Paris'teki Picasso Müzesinde harika tablolar ve resimler var.
Tom is a child prodigy.
 - Tom harika bir çocuk.
For children, this world is full of wonders and miracles.
 - Çocuklar için, bu dünya harikalar ve mucizelerle doludur.
I really do feel phenomenal now.
 - Şu an gerçekten harika hissediyorum.
I love living in this marvellous town.
 - Bu kadar harika bir kentte yaşamayı seviyorum.
I don't know what it was, but it was marvellous!
 - Onun ne olduğunu bilmiyordum ama harikaydı!