Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır.
- Gold golems are guardians used to guard treasure.
Nöbetçi ayağa kalk diye bağırdı.
- On your feet, shouted the guard.
Nöbetçileri nasıl öldürdün?
- How did you kill the guards?
Bazı şirketlerin resepsiyonda resepsiyonist yerine korumaları var.
- Some companies have guards at the front desk instead of receptionists.
Yakın koruma altında aylarca orada kaldı.
- He remained there for many months under close guard.
Papayı İsviçreli Muhafızlar korur.
- The Swiss Guards protect the pope.
Daha sonra kralların kişisel muhafızlarına uydular deniyordu.
- Later the personal guards of kings were called satellites.
Yabancıları yaklaştırmamak için bir bekçi köpeği aldı.
- He bought a guard dog to keep out intruders.
O bir bekçi kılığında bankaya girdi.
- He went into the bank in the disguise of a guard.
Gardiyanlar Tom'u görmedi.
- The guards didn't see Tom.
Gardiyan Tom'u yakaladı.
- The guard grabbed Tom.
Tom nöbette uykuya dalmakla suçlandı.
- Tom was accused of falling asleep on guard duty.
Tom nöbette uyuyakaldı.
- Tom fell asleep on guard duty.
Tom on yıldır bir hapishane gardiyanıdır.
- Tom has been a prison guard for ten years.
Gardiyan Tom'u yakaladı.
- The guard grabbed Tom.
Asla koruyucu meleğinin uçabileceğinden daha hızlı sürme.
- Never drive faster than your guardian angel can fly.
Koruyucu meleklere inanırım.
- I believe in guardian angels.
Kübalı askerler sokakları koruyordu.
- Cuban soldiers were guarding the streets.
Tom korumayı geçemedi.
- Tom couldn't get past the guard.
Daha sonra kralların kişisel muhafızlarına uydular deniyordu.
- Later the personal guards of kings were called satellites.
Muhafızlar onların söylediği her şeyi duydular.
- Guards could hear everything they said.
The president inspected the guard of honour.