İngilizce - Türkçe
good-fortune teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- blessing
- {i} nimet
Çocuklar bir nimettir.
-Children are a blessing.
Sen benim nimetime sahipsin.
-You have my blessing.
- blessing
- kutsayarak
- blessing
- kayra
- blessing
- kutsayan
- blessing
- askerce
- by good fortune
- şans eseri
- by good fortune
- tesadüfen
- good fortune
- talih
Yanan binadan kurtarılacak kadar iyi bir talihe sahipti.
-He had the good fortune to be rescued from the burning building.
- good fortune
- şans
Iyi şans sayesinde onlar kaçtı.
-By good fortune, they escaped.
Güzel bir kızla evlenmek için iyi şansı vardı.
-He had the good fortune to marry a pretty girl.
- blessing
- {f} kutsa
- blessing
- {i} dua
- good fortune; luck
- ikbal; şans
- happiness, felicity, good fortune
- mutluluk, saadet, şans
- blessing
- {i} hayırdua
- blessing
- {i} şükran
- blessing
- {i} bereket
Allah'ın bereketi üzerinize olsun.
-May the blessings of God be upon you.
- blessing
- onay/lütuf/dua
- blessing
- slang haşlama
- blessing
- {i} kutsama
- blessing
- hamt
- blessing
- {i} lütuf
Biz onu bir lütuf olarak kabul ediyoruz.
-We consider it a blessing.
- blessing
- {i} kutsama, takdis
- blessing
- azarlama
- blessing
- bless dua et/kutsa
- blessing
- {i} hayır dua
- good fortune
- meymenet
- good fortune
- ongunluk
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
good-fortune teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- blessing
- an auspicious state resulting from favorable outcomes
good-fortune
Resimler
Videolar
... But there were a lot of families who didn't have that good fortune and whose sons or daughters ...
Geçmiş
Favoriler