Tom müzik söz konusu olduğunda, görünüşe göre bir tür dahidir.
- Tom is apparently some kind of genius when it comes to music.
O herkesin bildiği gibi, o bir dahidir.
- As everyone knows, he is a genius.
Bir deha olağanüstü yaratıcılık yeteneklerine sahip bir kişidir.
- A genius is a person with extraordinary creative abilities.
Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı.
- It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.
Cin yüzyıllardır sihirli lambaya konulmuş olarak kaldı.
- The genie remained trapped in the magic lamp for centuries.
Einstein matematiksel bir deha idi.
- Einstein was a mathematical genius.
Bütün dehasına rağmen, o her zaman olduğu kadar bilinmiyor.
- For all his genius, he is as unknown as ever.
Kendi görüşüne göre o bir deha.
- He is a genius in his own opinion.