Tutumlu olmakla ucuz olmak arasında ince bir çizgi vardır.
- There's a fine line between being frugal and being cheap.
O cimri değil, çok tutumluydu.
- She is very frugal, not to say stingy.
Tutumlu olmakla ucuz olmak arasında ince bir çizgi vardır.
- There's a fine line between being frugal and being cheap.
Yedek bir gömleğim yok.
- I don't have a spare shirt.
Bu araba için yedek parça alamam.
- I can not buy spare parts for this car.
Boş zamanımda gitar çalarım.
- I play the guitar in my spare time.
Onu boş vaktimde yapabileceğimi düşünüyorum.
- I think I can do it in my spare time.