Ona ayakkabılarımı cilalattım.
 - I got him to polish my shoes.
Yanında iki kutu bedava ayakkabı cilası ile birlikte onlar sadece 50 dolar.
 - They're only $50 with two cans of shoe polish free of charge.
Polonya'ya Polonya dilinde Polska denilir.
 - Poland is called Polska in Polish.
Polonya dili benim ana dilimdir.
 - Polish is my native language.
Rusça, Lehçe, Çekçe ve Bulgarca gibi dillerin ortak Slav kökenleri vardır.
 - Such languages as Russian, Polish, Czech and Bulgarian have common Slavic roots.
Timuçin, Lehçe öğreniyor.
 - Timuçin learns Polish.
Hem Polonyalı hem de Norveçliyim, bu yüzden seçemem.
 - I'm both Polish and Norwegian, so I can't choose.
Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.
 - Felicja's mother is a Polish of Romanian origin.
Tom ayakkabılarını parlatmamı istedi.
 - Tom asked me to polish his shoes.
Bir kirpiyi parlatmanın yolu yok.
 - There's no way to polish a hedgehog.
Partiye gitmeden önce ayakkabılarını cilalamalısın.
 - You should polish your shoes before you go to the party.
Tom ayakkabılarını cilalamak istedi.
 - Tom wanted to polish his shoes.
Polonyalı kızlar, Justin Bieber'ın Polonya'ya gelmesini istemediler.
 - Polish girls didn't want Justin Bieber to come to Poland.
Felicja'nın annesi, Rumen asıllı bir Polonyalıdır.
 - Felicja's mother is a Polish of Romanian origin.