Bana kalırsa benim itirazım yok.
- For my part, I have no objection.
Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.
- For my part, I don't like this picture.
Bunun için özür dilerim.
- I apologize for this.
Bunun için iyi bir neden vardı.
- There was a good reason for this.
Her şeyden önce, konukseverliğin için sana teşekkür etmek istiyorum.
- First of all, I would like to thank you for your hospitality.
Senin hataların bile sana olan saygımı azaltmaz ve arkadaşlıkta önemli olan budur.
- Even your faults do not lessen my respect for you, and in friendship this is what counts.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'm very grateful to you for your help.
Patates cipsi senin için iyi değildir.
- Potato chips are not good for you.
Senin için akşam yemeği pişireyim mi?
- Shall I cook dinner for you?
Kendi hesabıma, benim plana bir itirazım yok.
- For my part I have no objection to the plan.
Onun için bir gömlek satın aldı.
- She bought a shirt for him.
Onun için ne kadar ödedin?
- How much did you pay for him?
Bu benim için çok zordu.
- This is too difficult for me.
Bu kitabı okumak benim için kolay.
- It is easy for me to read this book.
run for it.