evvelki

listen to the pronunciation of evvelki
Türkçe - Türkçe
Önce olan, önceki: "Feyziye'nin en parlak devri hürriyetten evvelki devre tesadüf eder."- R. H. Karay. İki önceki: "Evvelki günkü at hadisesinden hiçbirine bahsetmemişti."- H. Taner
Önce olan, önceki
İki önceki
EVVEL
Önce: "Hikâyeye girmeden evvel uzun uzun gevezelikler yapmamalıyız."- S. F. Abasıyanık. İlk, önceki, geçmiş
EVVEL
(Osmanlı Dönemi) İlk. İbtida
Evvel
(Osmanlı Dönemi) FÜRRE
evvel
Önce
evvel
İlk, önceki, geçmiş
evvelki