Joan kız kardeşi kadar çekici.
- Joan is as charming as her sister.
Tom'un çekici olduğunu düşünüyorum.
- I think Tom is charming.
Devlet Başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar.
- The President's guards are stationed in front of the entrance.
Ben gelecek yıl giriş sınavına katılmalıyım.
- I must sit for the entrance examination next year.
Ne cazibeli bir çift!
- What a charming couple!
Sanırım o, alımlı ve çekici.
- I think she is charming and attractive.
Kate kız kardeşi kadar büyüleyici.
- Kate is as charming as her sister.
Şu bebeğin büyüleyici gözleri var.
- That baby has charming eyes.
Sevimli ve güvenilir bir kişidir.
- She is a charming and reliable person.
Senin eksantrikliğin seni ya sevimli ya da sıkıcı yapabilir.
- Your eccentricities can make you either charming or tedious.
Giriş kapısı kilitli olduğu için biz eve giremedik.
- Because the entrance was locked, we couldn't enter the house.
O büyüleyici bir kadındır.
- She is a charming woman.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
- Tom is charming and irresistible.
Bugün giriş sınavına girmek zorundayım.
- I have to take the entrance examination today.
Gelecek yıl giriş sınavlarına girmek zorundayım.
- I have to take the entrance exams next year.
Tom Mary'nin şarkı söylemesinden büyülendi.
- Tom was entranced by Mary's singing.
Ben sadece onun yüzünün güzelliği tarafından büyülendim.
- I was simply entranced by the beauty of her face.
Place your bag by the entrance so that you can find it easily.