Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
I have about 5,000 yen.
- Benim yaklaşık 5,000 yenim var.
The dictionary contains about half a million words.
- Sözlük, yaklaşık yarım milyon kelime içeriyor.
This work was painted circa 1650.
- Bu tablo yaklaşık 1650'de yapıldı.
Dogs breathe approximately 30 times a minute.
- Köpekler yaklaşık olarak dakikada otuz kez nefes alır.
A person's heart is approximately the same size as their fist.
- Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
You can buy it for a thousand yen or so.
- Sen onu yaklaşık bin yene alabilirsin.
She must be forty or so.
- O kırk ya da yaklaşık olmalı.
The mailman comes around every three days.
- Postacı yaklaşık üç günde bir gelir.
The net-cafes here cater to students; fees start at around a pound an hour.
- Buradaki net-kafeler öğrencilere yiyecek ve içecek sağlamaktadır; ücretler yaklaşık saati bir pounddan başlamaktadır.
He estimates that the new house will cost roughly thirty million yen.
- O, yeni evin yaklaşık otuz milyon yene mal olacağını tahmin ediyor.
Asia is roughly four times the size of Europe.
- Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.
She's more or less my age.
- O yaklaşık olarak benim yaşımda.
Tom has just about everything a man could want.
- Tom yaklaşık olarak bir erkeğin isteyebileceği her şeye sahip.
With all your money, you should be able to buy just about anything you want.
- Tüm paranla, yaklaşık olarak istediğin her şeyi alabilmen gerekir.
Something horrible happened about three hours ago.
- Yaklaşık üç saat önce berbat bir şey oldu.
This was built some 500 years ago.
- Burası yaklaşık 500 yıl önce yapıldı.