written material that is read aloud

listen to the pronunciation of written material that is read aloud
English - Turkish

Definition of written material that is read aloud in English Turkish dictionary

reading
{i} okuma

O, polisiye hikâyeler okumaktan hoşlandı. - He enjoyed reading detective stories.

Amerikan romanları okumayı severim. - I like reading American novels.

reading
okunan değer
reading
(Bilgisayar) okunuyor
reading
{i} değer

Bu kitap iki kez okumaya değer. - This book is worth reading twice.

Sanırım bu kitap okumaya değer. - I think this book is worth reading.

reading
kitabi bilgi
reading
okuma parçası
reading
{f} oku

Onlar kendi gazetelerini okuyor. - They are reading their newspapers.

Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler. - Students should develop their reading skills.

reading
çalışma

Diğer bazı kitapları okumaya çalışmayı planlıyorum. - I plan to try reading some other books.

reading
{i} göstergenin kaydettiği ölçüm
reading
{s} okumaya elverişli
reading
Okunan

Onların arabalarında önce Irak sonra Fransa diye okunan çıkartmalar vardı. - They had stickers on their cars reading: First Iraq then France.

reading
{f} oku: prep.okuyarak
reading
{i} okunacak metin
reading
metin
reading
{i} okumuşluk
reading
{i} bilgililik
reading
{f} oku: prep.oku
reading
edebi araştırma
reading
reading desk kitap sehpası
reading
{i} kanaat
English - English
reading
written material that is read aloud

    Hyphenation

    writ·ten ma·te·ri·al that I·s read a·loud

    Turkish pronunciation

    rîtın mıtîriıl dhıt îz rid ılaud

    Pronunciation

    /ˈrətən məˈtərēəl ᴛʜət əz ˈrēd əˈloud/ /ˈrɪtən məˈtɪriːəl ðət ɪz ˈriːd əˈlaʊd/
Favorites