with equal reason or an equally good result

listen to the pronunciation of with equal reason or an equally good result
English - Turkish

Definition of with equal reason or an equally good result in English Turkish dictionary

as well
(Fiili Deyim ) keza , de , da
as well
de, da, dahi: I'm going as well. Ben de gidiyorum
as well
aynı zamanda

Bu gelişme aynı zamanda kimya sanayi üzerinde de gittikçe daha büyük bir gölge düşürüyor. - This development is casting a larger and larger shadow over the chemical industry as well.

Tom sadece Mary'yi değil aynı zamanda Alice'i de sever. - Tom likes not only Mary but Alice as well.

as well
olduğu gibi

Keşke hala eskiden olduğu gibi yüzebilsem. - I wish I could still swim as well as I used to.

as well
ayrıca

O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor. - He studies Chinese as well.

Ona sadece tavsiye vermedim ayrıca bir bisiklet de verdim. - I didn't only give him advice, but a bicycle as well.

as well
doğru

Ne var ki aksi de her zaman doğrudur. - And yet, the contrary is always true as well.

as well
tam
as well
aynı derecede
as well
da
just as well
iyi ki
as well
de, da, dahi
just as well
de, da, dahi
just as well
nitekim su kuyusu
as well
de
as well
bile

Kimse bunu benim kadar iyi yapamaz, Tom bile - Nobody can do that as well as me, not even Tom.

Kimse bunu benim yapabildiğim kadar iyi yapamaz, Tom bile. - Nobody can do that as well as I can, not even Tom.

English - English
as well
just as well
with equal reason or an equally good result

    Hyphenation

    with e·qual rea·son or an e·qual·ly good re·sult

    Turkish pronunciation

    wîdh ikwıl rizın ır ın ikwıli gîd rizʌlt

    Pronunciation

    /wəᴛʜ ˈēkwəl ˈrēzən ər ən ˈēkwəlē gəd rēˈzəlt/ /wɪð ˈiːkwəl ˈriːzən ɜr ən ˈiːkwəliː ɡɪd riːˈzʌlt/
Favorites