weiterbestehend

listen to the pronunciation of weiterbestehend
English - Turkish

Definition of weiterbestehend in English Turkish dictionary

remaining
{s} arda kalan
remaining
(Bilgisayar) kaldı

Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi. - The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.

continuing
(Bilgisayar) içeren
remaining
baki
remaining
kalık
remaining
artık
remaining
bakiye
continuing
{f} devam et

Fakirlik onun çalışmalarına devam etmesini engelledi. - Poverty prevented him from continuing his studies.

Tom soruşturmaların devam ettiğini söyledi. - Tom said investigations were continuing.

continuing
müdevver
remaining
kalıcı
remaining
{f} kal

Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı. - There were few students remaining in the classroom.

Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi. - The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.

remaining
kalarak
continuing
(sıfat) devam eden
continuing
{s} devam eden
remaining
{s} artan
remaining
{s} kalan

Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim. - Let's quickly finish the remaining work and go out for some drinks.

Yalnız kalan küçük çocukla dışarı çıkmamalısın. - You oughtn't to go out with the little boy remaining alone.

remaining
{s} öteki
remaining
kalma

Onun gitme ya da kalma seçeneği vardı. - She had a choice of going or remaining.

Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı. - The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.

German - English
weiterbestehend
Favorites