Küresel olarak, kayıtlı en sıcak on yılın hepsi 1998'den beri oluştu.
- Globally, the 10 warmest years on record all occurred since 1998.
Yaz yılın en sıcak mevsimidir.
- Summer is the warmest season of the year.
Isıtmak için parmaklarına üfledi.
- He blew on his fingers to make them warm.
Sadece seni ısıtmak istedim.
- I just wanted to warm you.
Sadece ısınmak istiyorum.
- I just want to get warm.
Penguenler ısınmak için bir araya toplanırlar.
- Penguins often huddle together to keep warm.
Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
- A warm, sunny day is ideal for a picnic.
Bu ılık hava şubat için anormaldir.
- This warm weather is abnormal for February.
Onun ellerinin sıcaklığını hatırlayabiliyorum.
- I can remember the warmth of his hands.
Bugün hava çok sıcak.
- It's very warm today.
Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı.
- The new president was a warm and friendly man.
Mary çok samimi görünmüyor.
- Mary doesn't seem very warm.
Sıcak tutan bir çift çorap giyiyorum.
- I'm wearing a warm pair of socks.
Tom bazı sıcak tutan çoraplar giydi.
- Tom put on some warm socks.
Bugün güzel ve sıcak.
- It's nice and warm today.
Burada hava güzel ve sıcak.
- It's nice and warm in here.
Tom sıcakkanlı ve cömerttir.
- Tom is warm and generous.
Tom oldukça cana yakın.
- Tom is quite warmhearted.
Tom cana yakın bir adam.
- Tom is a warm-hearted man.
Merkezi ısıtma kışın yeterince ısıtıyor mu?
- Is the central heating warm enough in the winter?
O bir cep ısıtıcısı ile kendini ısıttı.
- He warmed himself with a pocket heater.
Sanırım film içten bir filmdi.
- I think the movie is a very heart warming one.
O, oğlunu içtenlikle kucakladı.
- He embraced his son warmly.
Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
- Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
The tea is still warm.
It seemed I was too excited for sleep, too warm, too young.
Her classmates are gradually warming to her.
This is a very warm room.
... And on behalf of Google, let me extend our warmest welcome ...