unnecessarily complicated

listen to the pronunciation of unnecessarily complicated
English - Turkish

Definition of unnecessarily complicated in English Turkish dictionary

fancy
{i} düşünce
fancy
hoşlanma

Her nedense o kızdan hoşlanmaya başladım. - Somehow I have taken a fancy to that girl.

fancy
düşlem
fancy
bayılmak (sevmek vb)
fancy
çok sevmek
fancy
istek
fancy
{i} fantezi

O, fantezi bir şey değildi. - It wasn't anything fancy.

Aşk sadece bir fantezidir. - Love is just a fancy.

fancy
{f} hayal kurmak
fancy
{f} sevmek
fancy
{f} farzetmek
fancy
{i} imgelem
fancy
meyil
fancy
keyfi
fancy
{s} süs

Böyle süslü bir evde yaşayabileceğimi bir an bile asla hayal etmedim. - I never for a moment imagined I'd be able to afford to live in such a fancy house.

Süslü bir şey giymene gerek yok. - You don't need to wear anything fancy.

fancy
fantazi

Mary'nin kocası gecikmiş yıldönümü yemekleri için onu fantazi Fransız restoranına götürdü. - Mary's husband took her to the fancy French restaurant for their belated anniversary dinner.

fancy
{f} fantezi kurmak
fancy
sıradan
fancy
{f} sanmak, zannetmek, düşünmek
fancy
{i} kanı
fancy
{s} garip
English - English
fancy
unnecessarily complicated

    Hyphenation

    un·nec·es·sa·ri·ly com·pli·ca·ted

    Turkish pronunciation

    ınnesıserıli kämplıkeytıd

    Pronunciation

    /ənˈnesəˌserəlē ˈkämpləˌkātəd/ /ənˈnɛsəˌsɛrəliː ˈkɑːmpləˌkeɪtəd/
Favorites