fantezi

listen to the pronunciation of fantezi
Turkish - English
fantasy

You're just comforting yourself with a fantasy! - Sen sadece kendini bir fantezi ile teselli ediyorsun!

He lives in a world of fantasy. - O, bir fantezi dünyasında yaşıyor.

fantasy, imagination
phantasy
mus. fantasia (in free form)
fantasia
fancy

Love is just a fancy. - Aşk sadece bir fantezidir.

It wasn't anything fancy. - O, fantezi bir şey değildi.

fancy, ornate, rich (cloth, furniture, jewelry)
fancy, caprice, whim
flamboyance
fantasy; fancy
(Sosyoloji, Toplumbilim) phantesy
extravaganza
fantezi iplik
effect thread, fancy thread, fancy yarn
fantezi kurmak
fantasize
fantezi kurmak
fancy
fantezi mallar
fancy goods
fantezi müzik
extravaganza
fanteziler
aerial fancies
Turkish - Turkish
Değişik heves, değişik beğeni, değişik düşünüş: "Üstelik büyük bir taklit kabiliyeti ve fantezisi vardı."- R. N. Güntekin
Değişik heves, değişik beğeni, değişik düşünüş
Süslü ve türü değişik olan
Serbest biçimli beste veya alaturkada serbest biçimli şarkı
Sonsuz, sınırsız hayal
Süslü ve türü değişik olan: "Yerinden doğrulmuş fantezi ipek çoraplarını, yeni gömleğini gururla göstererek. gülüyordu."- R. N. Güntekin
düşlem
FANTEZİ
(Osmanlı Dönemi) yun. Çeşitli ve süslü. Müsrifane süs isteğinden doğan hayal hareketi ile yapılmış süslü eşya veya süslenmek. Ağırbaşlı olmayan
fantezi
Favorites