There's a bomb on board!
- Uçakta bir bomba var!
The plane had five hundred passengers on board.
- Uçakta bulunan beş yüz yolcu vardı.
My father can fly an airplane.
- Babam uçak uçurabiliyor.
An airplane had flown over the mountain.
- Bir uçak dağ üzerinden uçtu.
Tom likes making paper aeroplanes.
- Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
This aircraft is capable to dogfight and bomb at the same time.
- Bu uçak it dalaşı yaparken, bombalama yapabilme kabiliyetine sahip.
My friend is studying aircraft engineering.
- Arkadaşım uçak mühendisliğinde okuyor.
How many hours does it take to go to Okinawa by plane?
- Okinawa'ya uçakla gitmek kaç saat sürer?
It's a miracle he wasn't killed in the plane crash.
- Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.
The aeroplane landed safely.
- Uçak güvenli bir şekilde indi.
Tom likes making paper aeroplanes.
- Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.