uçakta

listen to the pronunciation of uçakta
Türkisch - Englisch
aboard
on board

The plane exploded and plunged into the ocean, killing all the people on board. - Uçak patladı ve okyanusa düştü ve uçaktaki herkes öldü.

The plane had five hundred passengers on board. - Uçakta bulunan beş yüz yolcu vardı.

uçak
airplane

An airplane had flown over the mountain. - Bir uçak dağ üzerinden uçtu.

The airplane flies at a speed of five hundred kilometers per hour. - Uçak saatte beş yüz kilometre hızla uçar.

uçak
{i} aeroplane

Tom likes making paper aeroplanes. - Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

uçak
aircraft

How many aircraft carriers does the US Navy have? - Amerikan donanmasında kaç tane uçak gemisi var?

This aircraft company deals with freight only. - Bu uçak şirketi sadece nakliye ile ilgilenir.

uçak
{i} plane

It's a miracle he wasn't killed in the plane crash. - Onun uçak kazasında ölmemiş olması bir mucize.

The plane took off on time. - Uçak zamanında kalktı.

uçakta bulunan taktik bilgi sistemi, hava taktik veri sistemi
(Askeri) airborne tactical data system
uçakta gümrüksüz ürünler satıyor musunuz
Do you sell duty free goods on board
uçakta yer yok
There are no more seats on this plane
uçakta öndeki özel bölüm
cabin
uçakta ıngilizce konuşabilen hostes var mı
Is there an English speaking stewardess on board
uçak
{i} craft
Uçak
fixed-wing aircraft
uçak
airbus
uçak
crafts
uçak
aircon
uçak
aircrafts
bu uçakta boş koltuk var mı
Are there any seats on the flight
bu uçakta yer ayırtmak istiyorum
I'd like to reserve a seat on this plane
hesap sıra gösterici; (uçakta) lazer hedef işaretleyici; yüklenmeye hazır olduğu
(Askeri) accounting line designator; airborne laser designator; available-to-load date
hostes (uçakta)
stewardess
uçak
aeroplane, plane, airbus, aircraft, craft, airplane
uçak
airship
uçak
kite
uçak
aero

The aeroplane landed safely. - Uçak güvenli bir şekilde indi.

The aeroplane must carry some spare fuel. - Uçak biraz yedek yakıt taşımalıdır.

Türkisch - Türkisch

Definition von uçakta im Türkisch Türkisch wörterbuch

Uçak
(Hukuk) TAYYARE
Uçak
demir kuş
uçak
Kanatlarının altına havanın yaptığı basınç yardımıyla yükselip ilerleyebilen motorlu hava taşıtı, tayyare
uçak
(Osmanlı Dönemi) tayyâre
uçakta
Favoriten