Bir yabancı dili öğrenmek istiyorsan mümkün olduğu kadar çok çalışmalısın.
- If you want to master a foreign language, you must study as much as possible.
Romanlar geçmişte olduğu kadar çok okunmuyor.
- Novels aren't being read as much as they were in the past.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
- He earns three times as much as I do.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
Onun Tom'a güvendiği kadar çok Tom Mary'ye güvenmiyor.
- Tom didn't trust Mary as much as she trusted him.
Tom beni otuz dolara istediğin kadar çok yiyebileceğin bir restorana götürdü.
- Tom took me to a restaurant where you can eat as much as you want for thirty dollars.
Bizim için çalışmaya karar verirsen sana iki mislini öderiz.
- If you decide to work for us, we will pay you twice as much.
Bizim için çalışmaya karar verirsen sana iki mislini öderiz.
- If you decided to work for us we would pay you twice as much.
Tom Mary'nin iki katı kadar çok kazanır.
- Tom earns twice as much as Mary.
Erkek kardeşim benim yediğimin iki katı kadar yemek yiyor.
- My brother eats twice as much as I do.
... Each number is twice the last, but 32 minus 16 is twice as much as 16 minus 8 and 64 minus ...
... 32 is twice as much as 32 minus 16. It’s a feature of exponential growth, of steady ...