to plan; to expect; to think

listen to the pronunciation of to plan; to expect; to think
English - Turkish

Definition of to plan; to expect; to think in English Turkish dictionary

calculate
{f} hesaplamak

Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp. - To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.

Tom'un köpeği şeker çubuğunu yedikten sonra, Tom çikolata zehirlenmesinin seviyesini hesaplamak için akıllı telefonunu kullandı. - After Tom's dog ate a candy bar, Tom used his smartphone to calculate the level of chocolate poisoning.

calculate
{f} hesap etmek
calculate
(Kanun) tasavvur etmek
calculate
oranlamak
calculate
planlamak
calculate
(on ile) -e bel bağlamak
calculate
{f} ayarlamak
calculate
hesaplama

Gelecek hafta ne kadar para harcayacağımı hesaplamalıyım. - I must calculate how much money I'll spend next week.

Kapasiteyi hesaplamak için, uzunluğu genişlikle derinlikle çarpın. - To calculate the capacity, multiply the length by the width by the depth.

calculate
(fiil) hesap yapmak, hesap etmek, hesaplamak, saymak; tasarlamak, planlamak; ihtimal vermek, tahmin etmek; ölçüp biçmek, düşünüp taşınmak; güvenmek, bel bağlamak
calculate
{f} tahmin etmek
calculate
{f} düşünüp taşınmak
calculate
{f} ihtimal vermek
calculate
{f} tasarlamak
calculate
{f} saymak
calculate
{f} bel bağlamak
calculate
{f} hesap yapmak
English - English
calculate
to plan; to expect; to think
Favorites