to plan; to expect; to think

listen to the pronunciation of to plan; to expect; to think
الإنجليزية - التركية

تعريف to plan; to expect; to think في الإنجليزية التركية القاموس.

calculate
{f} hesaplamak

Onların işi maaşları hesaplamak. - Their job is to calculate salaries.

Tom'un köpeği şeker çubuğunu yedikten sonra, Tom çikolata zehirlenmesinin seviyesini hesaplamak için akıllı telefonunu kullandı. - After Tom's dog ate a candy bar, Tom used his smartphone to calculate the level of chocolate poisoning.

calculate
{f} hesap etmek
calculate
(Kanun) tasavvur etmek
calculate
oranlamak
calculate
planlamak
calculate
(on ile) -e bel bağlamak
calculate
{f} ayarlamak
calculate
hesaplama

Uygulama, vücut kütle indeks oranını hızlı bir şekilde hesaplamanı sağlıyor. - The application allows you to quickly calculate the ratio of body mass index - BMI.

Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp. - To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.

calculate
(fiil) hesap yapmak, hesap etmek, hesaplamak, saymak; tasarlamak, planlamak; ihtimal vermek, tahmin etmek; ölçüp biçmek, düşünüp taşınmak; güvenmek, bel bağlamak
calculate
{f} tahmin etmek
calculate
{f} düşünüp taşınmak
calculate
{f} ihtimal vermek
calculate
{f} tasarlamak
calculate
{f} saymak
calculate
{f} bel bağlamak
calculate
{f} hesap yapmak
الإنجليزية - الإنجليزية
calculate
to plan; to expect; to think
المفضلات