to move silently or secretly

listen to the pronunciation of to move silently or secretly
English - Turkish

Definition of to move silently or secretly in English Turkish dictionary

steal
çalmak

O çalmaktan suçludur. - He is guilty of stealing.

Tom, Mary'yi biraz para çalmakla suçladı. - Tom accused Mary of stealing some money.

steal
hırsızlık yapmak
steal
hırsızlık

Hırsızlık yaparken yakalandı. - He was caught in the act of stealing.

Bana nasıl hırsızlık yapılacağını öğretebilir misin? - Can you teach me how to steal?

steal
çal

Kurabiyeleri çalarken belirlendi. - He was spotted stealing cookies.

Kasadan parayı çaldığı için çocuğu bağışladım. - I forgave the boy for stealing the money from the safe.

steal
{f} çaktırmadan yapmak
steal
{f} hırsızlama yapmak
steal
kaçırmak
steal
konuşma dili
steal
tırtıklamak
steal
süzülmek
steal
kelepir

Bu gerçek bir kelepir. - This is a real steal.

steal
gizlice hareket etmek
steal
çalıntı eşya
steal
kelepir eşya
steal
{f} gizlice koymak
steal
hırsızlık etmek
steal
(fiil) çalmak, aşırmak, hırsızlama yapmak, çaktırmadan yapmak, hırsızlık yapmak, gizlice koymak, sessizce hareket etmek
steal
{f} (bir şeyi) gizlice veya dikkati
steal
be
steal
{f} çalmak, aşırmak; hırsızlık etmek: He stole all the money. Paranın hepsini çaldı
English - English
steal
to move silently or secretly

    Hyphenation

    to move si·lent·ly or se·cret·ly

    Turkish pronunciation

    tı muv saylıntli ır sikrîtli

    Pronunciation

    /tə ˈmo͞ov ˈsīləntlē ər ˈsēkrətlē/ /tə ˈmuːv ˈsaɪləntliː ɜr ˈsiːkrɪtliː/
Favorites