to moisten

listen to the pronunciation of to moisten
English - Turkish

Definition of to moisten in English Turkish dictionary

moist
{s} nemli

O yaz gecesinde sevgilimin yumuşak ve nemli cildini asla unutmayacağım. - I'll never forget the soft and moist skin of my lover on that summer night.

Bana nemli bir havlu getirin. - Bring me a moist towel.

moisten
{f} nemlendirmek
moist
{s} rutubetli
moisten
nemlen/nemlendir
moist
tenli
moist
sulak
moisten
nemlendirilmiş
moisten
ıslatmak
moisten
nemlendir

O bir yudum su ile dudaklarını nemlendirdi. - She moistened her lips with a sip of water.

Tom dudaklarını nemlendirdi. - Tom moistened his lips.

moisten
rutubetlendirmek
moist
{s} ıslak
moist
yaşlı moistnessnemlilik
moist
rutubet

Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız. - Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.

moist
{s} yaşlı (göz)
moist
{s} sulu

Hindi nemli ve suluydu. - The turkey was moist and juicy.

moisten
{f} nemlenmek
moisten
ıslanmak
to moisten

    Hyphenation

    to mois·ten

    Turkish pronunciation

    tı moysın

    Pronunciation

    /tə ˈmoisən/ /tə ˈmɔɪsən/
Favorites