nemli

listen to the pronunciation of nemli
Turkish - English
{s} moist

I'll never forget the soft and moist skin of my lover on that summer night. - O yaz gecesinde sevgilimin yumuşak ve nemli cildini asla unutmayacağım.

Bring me a moist towel. - Bana nemli bir havlu getirin.

{s} humid

Winds from the sea are humid. - Denizden gelen rüzgarlar nemlidir.

New York weather is hot and humid in the summer. - New York havası yaz mevsiminde sıcak ve nemlidir.

slobber
sticky
raw
clammy
slabber
damp

If you watch the sun setting on a warm, damp day, you can see the moisture changing the shape of the sun. - Sıcak, nemli bir günde güneşin batışını seyrederseniz, güneşin şeklini değiştiren nemi görebilirsiniz.

Cold, damp days are bad for your health. - Soğuk ve nemli günler sağlığın için kötüdür.

dampy
moist, damp, humid, dank rutubetli
dampish
wet

In the afternoon the weather became wet and foggy. - Öğleden sonra hava nemli ve sisli oldu.

Tropical rainforests are located near the equator, where it's almost always warm and wet. - Tropikal yağmur ormanları hemen hemen her zaman sıcak ve nemli olan ekvator yakınında yer alırlar.

moist, damp; dank
dewy
humidity
dank
muggy

Florida is known for it's humid, muggy weather. - Florida nemli ve bunaltıcı havasıyla bilinir.

It was too muggy for me to get to sleep last night. - Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.

bedewed
hygro-
moisturized
wetter
hygro
nem
{i} moisture

If you watch the sun setting on a warm, damp day, you can see the moisture changing the shape of the sun. - Sıcak, nemli bir günde güneşin batışını seyrederseniz, güneşin şeklini değiştiren nemi görebilirsiniz.

Protect against moisture and sunlight. - Nem ve güneş ışığından korunmalıdır.

nemli hava
moist air
nemli hava
(Meteoroloji) damp air
nemli hava
humid air
nemli hava
(Otomotiv) moist
nemli hava
(Meteoroloji,Teknik) wet air
nemli olma
moistness
nemli olmak
be sticky
nemli tropik bölgeler
(Askeri) humid tropics
nemli toprak
moist soil
nemli bez
wet rag
nemli bez
moist duster
nemli bez
wet cloth
nemli bir biçimde
dankly
nemli bir şeilde
wetly
nemli bir şekilde
moistly
nemli bir şekilde
damply
nemli bir şekilde
wetly
nemli buruşmazlık terbiyesi
(Teknik,Tekstil) moist crosslinking
nemli deniz sisi
(Meteoroloji) haar
nemli dönem
(Meteoroloji) wet spell
nemli entalpi
(Gıda) humid enthalpy
nemli hacim
(Gıda) humid volume
nemli hava çizelgesi
psychrometric chart
nemli hava ölçme bilgisi
(Gıda) psychrometry
nemli iklim
humid climate
nemli kum
moist sand
nemli odacık
(Botanik, Bitkibilim) humid chamber
nemli olarak
dewily
nemli olma
humectation
nemli ortam
humid environment
nemli sis
waterfog
nemli sis
(Meteoroloji) damp haze
nemli topak
(Denizbilim) moist pellet
nemli ve soğuk
clammy
nemli yer buvatı
wet room box
nemli ısı
(Gıda) humid heat
nem
moisture, damp, humidity rutubet
nem
{i} damp

Clean the window with a damp cloth. - Nemli bir bezle pencereyi temizle.

She used a damp rag to wipe off the dust. - Tozu silmek için nemli bir bez kullandı.

nem
humidity

Do not expose the console or accessories to high temperatures, high humidity or direct sunlight (use in an environment where temperatures range from 5 °C to 35 °C or 41 °F to 95 °F). - Konsol veya aksesuarları yüksek sıcaklık, yüksek nem ya da doğrudan güneş ışığına maruz bırakmayın. (5 °C ile 35 °C veya 41°F ile 95°F aralığında sıcaklığa sahip bir ortamda kullanın)

This high humidity makes me feel tired. - Bu yüksek nem beni yorgun hissettiriyor.

nem
(Biyokimya) humid
nem
humidify
nem
(Biyokimya) moist
nem
absorbent
nem
moistness
nem
dampness
aşırı nemli
sticky

Japan is hot and sticky in summer. - Yazın Japonya sıcak ve aşırı nemli.

hava nemli
It's muggy
havanın aşırı nemli oluşu
stickiness
nem
dewiness
nem
wetness
nem
hygro
nem
moisture, dampness, damp; dankness
nem
dewy
nem
optimum
sıcak ve nemli
sultry

It was very sultry that night. - O gece hava çok sıcak ve nemliydi.

yarı nemli
subhumid
English - English

Definition of nemli in English English dictionary

nem
Noise Exposure Map, describes the airport layout and operation, aircraft-related noise exposure, land uses in the airport environs, and the resulting noise/land use compatibility situation
nem
National Electricity Market
Turkish - Turkish
Nemi olan, az ıslak, rutubetli
Yaşlı (göz)
Yaşlı
Nemi olan, az ıslak, rutubetli: "Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti."- P. Safa
nemli nemli
Islak olarak, ıslak biçimde
NEM
(Osmanlı Dönemi) f. Rutubet, az yaşlık. Hafif ıslaklık
nem
Havada bulunan su buharı
nem
Rutubet
nem
Hafif ıslaklık, rutubet
English - Turkish

Definition of nemli in English Turkish dictionary

nem
(Tıp) 1. gr. sütün verdiği kalori
nemli
Favorites