Mayınlar olduğu için nevigasyon zordu.
- Navigation was difficult because there were mines.
Bir mayının üzerinden sürdü ve onun cipi patladı.
- He drove over a land mine and his jeep blew up.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Senin fikrinle benimki arasında temel bir fark vardır.
- There is a fundamental difference between your opinion and mine.
Yanımda her zaman bir şişe maden suyu taşırım.
- I always carry a bottle of mineral water with me.
Askerler madencilerin terk etmelerini emretti.
- The soldiers ordered the miners to leave.
Senin planın benimkinden daha iyi görünüyor.
- Your plan seems better than mine.
Onun bisikleti benimkinden daha iyi.
- Her bike is better than mine.
Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
- Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.
Bu ülke maden kaynakları açısından zengindir.
- This country is rich in mineral resources.
Çin'de her gün yaklaşık on milyon ton kömür çıkartılır.
- About ten million tons of coal are mined every day in China.
Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar.
- After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.
Madencilik ile ilgili olan Minecraft adlı bir oyun var.
- There’s a game called Minecraft that is about mining.
Crater of Diamonds State Park is the only place in the world where visitors can mine their own diamonds.
We had to slow our advance after the enemy mined the road ahead of us.
... It's not something that's an ambition of mine. ...
... So next weekend some friends of mine from Italy are in ...