to gain or obtain access to

listen to the pronunciation of to gain or obtain access to
English - Turkish

Definition of to gain or obtain access to in English Turkish dictionary

access
giriş

Polis yola girişi kısıtladı. - The police restricted access to the road.

Dosyalarımıza giriş için FTP'nin nasıl kullanılacağına dair bilgileri ekledim. - I have attached instructions on how to use FTP to access our files.

access
{i} erişim

Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var. - All students have access to the library.

Onun belgelere erişim hakkı vardı. - He had access to the papers.

access
{f} bağlamak
access
{i} bilgisayar sistemine girip bilgi almak izni (bilgisayar)
access
(Politika, Siyaset) katılıma
access
(Dilbilim) edinebilirlik
access
(Kanun) mürur hakkı
access
kulanma hakkı
access
yaklaşım
access
geçit
access
ulaşma

Kablo olmadan internete ulaşmak mümkündür. - It is possible to access the Internet without a wire.

access
{f} eriş

Uzak bilgisayarlarıma erişmek için sık sık SSH'ı kullanırım. - I often use SSH to access my computers remotely.

Tüm öğrencilerin kütüphaneye erişimi var. - All students have access to the library.

access
kullanma hakkı
access
nöbet have access yanına girebilmek
access
(fiil) bağlamak
access
erişim erişim, erişmek
access
Çoğalma
access
{i} yanaşmak
access
(Avrupa Birliği) giriş, girme,katılma; erişim
English - English
access
to gain or obtain access to

    Hyphenation

    to gain or ob·tain ac·cess to

    Turkish pronunciation

    tı geyn ır ıbteyn äkses tı

    Pronunciation

    /tə ˈgān ər əbˈtān ˈakˌses tə/ /tə ˈɡeɪn ɜr əbˈteɪn ˈækˌsɛs tə/
Favorites