English - Turkish
Definition of to display the method of using an object in English Turkish dictionary
- demonstrate
- {f} gösteri yapmak
- demonstrate
- {f} ispat etmek
- demonstrate
- {f} kanıtlamak
- demonstrate
- {f} göstermek
Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
-You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
Bir sonraki problemi tahtada göstermek ister misin?
-Would you demonstrate the next problem at the board?
- demonstrate
- {f} göstererek tanıtmak
- demonstrate
- {f} ispatlamak
- demonstrate
- açımlamak
- demonstrate
- gösteren
- demonstrate
- gösteri
Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.
-African Americans demonstrated for civil rights.
Gösterilecek birçok şey var.
-There's still a lot to demonstrate.
- demonstrate
- nümayiş
- demonstrate
- açıklamak
- demonstrate
- kullanılışını göstermek
- demonstrate
- gösteri yapmak/düzenlemek
- demonstrate
- açıklayarak tanıtmak
- demonstrate
- ispat et
Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.
-The teacher demonstrated the idea with an experiment.
- demonstrate
- {f} kanıtlamak, ispat etmek: He has demonstrated his loyalty to the firm. Şirkete olan bağlılığını kanıtladı
- demonstrate
- (örneklerle) kanıtlamak
- demonstrate
- (fiil) göstermek, örnekle açıklamak, gösteri yapmak; ispat etmek, kanıtlamak, ispatlamak
- demonstrate
- göster,ispat et
Related Terms
English - English
Definition of to display the method of using an object in English English dictionary
- demonstrate
to display the method of using an object
Hyphenation
to dis·play the Meth·od of us·ing an ob·jectTurkish pronunciation
tı dîspley dhi methıd ıv yuzîng ın ıbcektPronunciation
/tə dəˈsplā ᴛʜē ˈmeᴛʜəd əv ˈyo͞ozəɴɢ ən əbˈʤekt/ /tə dɪˈspleɪ ðiː ˈmɛθəd əv ˈjuːzɪŋ ən əbˈʤɛkt/
Resimler
Favorites