to continue in a state of being

listen to the pronunciation of to continue in a state of being
English - Turkish

Definition of to continue in a state of being in English Turkish dictionary

remain
{f} aynen kalmak
remain
{f} kalmak

O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır. - She has remained abroad ever since.

Bu gibi durumlarda sakin kalmak en iyisidir. - In situations like these, it's best to remain calm.

remain
{f} artakalmak
remain
{f} geriye kalmak
remain
{f} artmak
remain
mevcut kalmak
remain
fazla kalmak
remain
{f} kal

Söz uçar, yazı kalır. - Words fly, texts remain.

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur. - In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

remain
zail olmamak
remain
baki kalmak
remain
{f} sürdürmek
remain
{i} kalıntı

Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar. - They took away the remains of a civilization lost in history.

Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu. - Human remains were found during the excavation.

remain
cenaze
remain
değişmeyip olduğu gibi kalmak
remain
kalıntılar

Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar. - They took away the remains of a civilization lost in history.

Antik uygarlıkların kalıntılarını korumaya çalışmalıyız. - We must try to preserve the remains of ancient civilizations.

remain
{f} kalmak, durmak
remain
{f} olduğu gibi kalmak
remain
(fiil) kalmak, durmak, geriye kalmak, aynen kalmak, sürdürmek, artmak
remain
bakaya
English - English
remain

The light remained red for two full minutes.

to continue in a state of being

    Hyphenation

    to con·tin·ue in a state of be·ing

    Turkish pronunciation

    tı kıntînyu în ı steyt ıv biîng

    Pronunciation

    /tə kənˈtənyo͞o ən ə ˈstāt əv ˈbēəɴɢ/ /tə kənˈtɪnjuː ɪn ə ˈsteɪt əv ˈbiːɪŋ/
Favorites