to cause something to become bigger, especially cultivate plants

listen to the pronunciation of to cause something to become bigger, especially cultivate plants
English - Turkish

Definition of to cause something to become bigger, especially cultivate plants in English Turkish dictionary

grow
büyümek

Tom iki dilli büyümek için şanslıydı. - Tom was lucky to grow up bilingual.

Tepede bir sürü bodur ağaçlar büyümektedir. - Lots of low trees grow on the hill.

grow
{f} yetişmek

Bitkilerin yetişmek için güneş ışığına ihtiyacı var. - Plants need sunlight to grow.

grow
{f} dönüşmek
grow
(Kimya) büyüme

Japon ekonomisinin büyüme hızı bu yıl % 0.7'yi geçecek. - The growth rate of the Japanese economy will top 0.7% this year.

Uluslararası satışlarımız büyümeye, Toyo Computer adını dünya çapında iş dünyasına getirmeye devam ediyor. - Our international sales continue to grow, bringing the name of Toyo Computer into businesses world-wide.

grow
{f} uzatmak

Tom, bütün yaz sakal uzatmaktadır. - Tom has been growing a beard all summer.

Bu kalın bıyığı uzatmak uzun zamanımı aldı. - Growing this thick mustache has taken me quite a while.

grow
(saç/sakal/bıyık/vb.) uzatmak
grow
olmak

Büyüdüğüm zaman bir pilot olmak istiyorum. - I want to be a pilot when I grow up.

Büyük ve güçlü olmak için büyüyebilesin diye sebzelerini ye. - Eat your vegetables so that you will grow up to be big and strong.

grow
yetiştirmek

Burada yiyecek yetiştirmek zor. - It's difficult to grow food here.

Tayland'da ülkenin bazı kısımları pirinç yetiştirmek için şimdiden aşırı kuru hale geldi. - In Thailand it has already become too dry to grow rice in some parts of the country.

grow
(bitki/vb.) yetişmek
grow
çoğalmak
grow
bir kimseyi kendine ısındırma
grow
{f} (grew, --n)
grow
{f} lemek
grow
{f} lenmek
grow
(Tıp) Büyümek, gelişmek, çıkmak
grow
(fiil) büyümek, gelişmek, yetişmek, yetiştirmek, büyütmek, üretmek, uzatmak, bırakmak, dönüşmek, lenmek, leşmek, lemek
grow
{f} (bitki/sebze/meyve) yetiştirmek; yetişmek
grow
{f} büyümek; gelişmek; artmak
grow
{f} gelişmek
grow
hası1 etmek
English - English
grow

He grows peppers and squash each summer in his garden.

to cause something to become bigger, especially cultivate plants

    Hyphenation

    to cause some·thing to be·come bigger, es·pe·cial·ly cul·ti·vate plants

    Pronunciation

Favorites