Tom Boston'da gömülüdür.
- Tom is buried in Boston.
O mezarda kimin gömülü olduğunu merak ediyorum.
- I wonder who's buried in that tomb.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
- He wrote how he wished to be buried.
Tom köpeklerinin yanına gömülmek istiyordu.
- Tom wanted to be buried beside his dogs.
Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum.
- I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street.
Sami çok tenha bir yere gömülmüştü.
- Sami was buried in a very secluded place.
Ben öldüğüm zaman buraya gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried here.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
O, biricik oğlunu gömdü.
- She has buried her only son.
Onlar onu mezarına gömdüler.
- They buried him in his grave.
... He figured he might as well be buried in the graveyard with ...
... they are buried, compacted, and cooked. ...