gömülü

listen to the pronunciation of gömülü
Turkish - English
embedded
buried

We were looking for buried treasure. - Gömülü hazineyi arıyorduk.

Tom is buried in Boston. - Tom Boston'da gömülüdür.

buried, interred
sunk
buried in

Tom's grandparents are buried in a cemetery not too far from here. - Tom'un ebeveynleri buradan uzakta olmayan bir mezarlığa gömülü.

Mary laid on her bed, crying with her face buried into her pillow. - Mary yatağına uzandı, yüzü yastığına gömülü şekilde ağladı.

buried in, sunken in
embed
inserted
hidden
graved
graven
gömülü kablo
buried cable
gömülü olmak
rest
masaya gömülü hokka
inkwell
toprağa gömülü kablo
buried cable
yere gömülü anten
(Radyo) buried antenna
Turkish - Turkish
Batmış, kaybolmuş olan
Gömülmüş olan, toprak altında saklanmış olan, metfun
gömülü
Favorites