Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
 - My boy can't do addition properly yet.
Toplamayı severim ama çıkarmayı değil.
 - I like addition but not subtraction.
Çok çabuk bir şekilde ilave yapmamız mümkündür.
 - It is possible for us to do addition very quickly.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
 - I had to pay 5 dollars in addition.
Ekleme ve çıkarmalar hemen gösterilmiyor.
 - Additions and deletions are not shown immediately.
Komite eklemeyi onayladı.
 - The committee approved the addition.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
 - In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı.
 - He is an excellent piano player. In addition, he is a good singer and a very good dancer.
Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.
 - In addition, I have to interview a professor.