the act of flooding; filling to overflowing

listen to the pronunciation of the act of flooding; filling to overflowing
English - Turkish

Definition of the act of flooding; filling to overflowing in English Turkish dictionary

flood
{f} sel basmak
flood
{i} tufan

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu. - I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.

flood
sel

Sel alçalmaya başladı. - The flood began to subside.

Sel, ekinlere büyük zarar verdi. - The flood did great damage to the crops.

flood
{f} su basmak
flood
{f} istila etmek
flood
{f} akın etmek
flood
{i} sel gibi şey
flood
sel baskını

Şiddetli yağmurun ardından büyük bir sel baskını oldu. - In the wake of the heavy rain, there was a major flood.

Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor. - A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.

flood
çok sayıda olmak
flood
ırmak

Irmaklar yoğun yağış yüzünden taştı. - The rivers were flooded by the heavy rain.

flood
sel gibi taşmak
flood
taşmak
flood
su basması
the act of
eyleminin
flood
seylap
flood
{f} basmak
flood
derya
flood
{i} bolluk
flood
su
flood
deniz

Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir. - Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.

flood
taşmak coşmak
English - English
flood
the act of flooding; filling to overflowing
Favorites