that which most commonly occurs

listen to the pronunciation of that which most commonly occurs
English - Turkish

Definition of that which most commonly occurs in English Turkish dictionary

usual
olağan

Ağrı için olağan neden nedir? - What is the usual cause for the pain?

Polisin olağan arama prosedürlerini izleyip izlemediği belli değil. - It is not evident whether the police followed the usual search procedures.

usual
{s} herzamanki
usual
alışılagelmiş
usual
çoğunlukla

Tom çoğunlukla sekiz saat uyur. - Tom usually sleeps eight hours.

Ülkedeki otobüsler çoğunlukla zamanında gelmezler. - Buses in the country don't usually come on time.

usual
{s} klasik

Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler. - Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.

Tom genellikle klasik müzik dinler. - Tom usually listens to classical music.

usual
usuallyekseriyetle
usual
{s} her günkü
usual
çok kere
usual
alışılagelen
usual
olagelmek
usual
her zamanki

Gelecek Cuma her zamanki poker oyunumuza gelecekmisin? - Will you come to our usual game of poker next Friday?

O, her zamanki gibi geç geldi. - She came late as usual.

usual
It is usual to do so Böyle yapmak adettir
usual
as usual âdet üzere
usual
her zamanki gibi

O, her zamanki gibi geç geldi. - She came late as usual.

Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı. - As usual, the physics teacher was late for class.

usual
{s} alışılmış
usual
{s} alışılmış, mutat
English - English
usual
that which most commonly occurs

    Hyphenation

    that which most com·mon·ly occurs

    Turkish pronunciation

    dhıt hwîç mōs kämınli ıkırz

    Pronunciation

    /ᴛʜət ˈhwəʧ ˈmōs ˈkämənlē əˈkərz/ /ðət ˈhwɪʧ ˈmoʊs ˈkɑːmənliː əˈkɜrz/
Favorites