that which most commonly occurs

listen to the pronunciation of that which most commonly occurs
İngilizce - Türkçe

that which most commonly occurs teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

usual
olağan

Bu soğuk hava haziran için olağan değil. - This cold weather isn't usual for June.

Ağrı için olağan neden nedir? - What is the usual cause for the pain?

usual
{s} herzamanki
usual
alışılagelmiş
usual
çoğunlukla

Senin söylediğin çoğunlukla doğru oluyor. - What you say is usually true.

Tom çoğunlukla sekiz saat uyur. - Tom usually sleeps eight hours.

usual
{s} klasik

Tom genellikle klasik müzik dinler. - Tom usually listens to classical music.

Tom genelde klasik rock çalan bir radyo istasyonunu dinler. - Tom usually listens to a radio station that plays classic rock.

usual
usuallyekseriyetle
usual
{s} her günkü
usual
çok kere
usual
alışılagelen
usual
olagelmek
usual
her zamanki

Her zamanki saatte seni karşılayacağım. - I'll meet you at the usual time.

O, her zamanki gibi geç geldi. - He came late as usual.

usual
It is usual to do so Böyle yapmak adettir
usual
as usual âdet üzere
usual
her zamanki gibi

Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı. - As usual, Mike was late for the meeting this afternoon.

O, her zamanki gibi geç geldi. - She came late as usual.

usual
{s} alışılmış
usual
{s} alışılmış, mutat
İngilizce - İngilizce
usual
that which most commonly occurs

    Heceleme

    that which most com·mon·ly occurs

    Türkçe nasıl söylenir

    dhıt hwîç mōs kämınli ıkırz

    Telaffuz

    /ᴛʜət ˈhwəʧ ˈmōs ˈkämənlē əˈkərz/ /ðət ˈhwɪʧ ˈmoʊs ˈkɑːmənliː əˈkɜrz/