her zamanki gibi

listen to the pronunciation of her zamanki gibi
Turkish - English
as usual, as ever as
as usual

As usual, Mike was late for the meeting this afternoon. - Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.

They're late, as usual. - Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.

ordinarily
as always

As always, Keiko showed us a pleasant smile. - Keiko bize her zamanki gibi hoş bir gülümseme gösterdi.

He was late, as always. - O, her zamanki gibi geç kalmıştı.

usual

As usual, Mike was late for the meeting this afternoon. - Her zamanki gibi, Mike, bu öğleden sonra toplantı için geç kalmıştı.

They're late, as usual. - Onlar her zamanki gibi geç kaldılar.

her zamanki gibi
Favorites