Başarın hakkında endişeleniyorum.
- I'm worrying about your success.
Kaçış denemesi başarılıydı.
- His escape attempt was successful.
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı?
- He said to himself, Will this operation result in success?
Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular.
- They helped one another to make the school festival a success.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
Sosyalist tarım büyük başarıya ulaştı.
- The socialist agriculture achieved great success.
Çalışkanlık onu başarıya götürdü.
- Diligence led him to success.
Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.
- I used to dream about being a successful businessman.
Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır.
- The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.
Bu fantezi kitap gösterişli çok güzel büyülerin bir birbirini izlemesidir ve onun yerine bu onu sıkıcı yapar.
- This fantasy book is a succession of really flashy magical spells and that makes it boring instead.
Sana büyük başarılar diliyorum.
- I wish you great success.
Büyük başarılar sürekli çabalar nedeniyledir.
- Great successes are due to constant efforts.
Peşpeşe beş gün yağmur yağdı.
- It rained five successive days.
Başarılı bir şekilde yeni bir iş bulabildiler.
- He managed to find a new job successfully.
Sadece bir tane hayatın var. Onu mutlu ve başarılı bir şekilde yaşa.
- You only have one life. Live it happily and successfully.
Postanız başarıyla gönderildi.
- Your mail has been successfully sent.
Biz görevimizi başarıyla yerine getirdik.
- We carried out our mission successfully.
Onlar bombayı başarılı bir biçimde etkisiz hale getirdiler.
- They've defused the bomb successfully.
O, hayalini başarılı bir biçimde gerçekleştirdi.
- He successfully realised his dream.
Peş peşe dört kez dünya şampiyonluğu kazandı.
- He won four successive world championships.
Arka arkaya dört maçı kazanmak zordur.
- It is hard to win four successive games.
she's very keen to make a success of the project.
Tedavi başarılı olarak gidiyor.
- The treatment is going successfully.
Onlar bunu başarılı olarak yaptı.
- They did it successfully.
His third attempt to pass the entrance exam was a success.
The new range of toys has been a resounding success.
a successful enterprise.
They successfully completed their project together.
They had won the title for five successive years.
... that here in America our success should depend not on ...
... And part of Google's success is because we show that ...