Turkish - English
Definition of veraset in Turkish English dictionary
- (Hukuk) inheritance
I really wonder how much the inheritance tax will amount to.
-Gerçekten veraset vergisinin ne kadar tutacağını merak ediyorum.
- devolution
- inheritance; heredity kalıtım, soyaçekim
- biol. heredity, hereditary transmission
- succession
- veraset vergisi
- inheritance tax
- veraset hakkı
- reversion
- veraset hakkına sahip kişi
- reversioner
- veraset ilamı
- determination of heirship
- veraset mahkemesi
- probate court
- veraset ve intikal vergisi
- succession duties
- veraset vergisi
- probate duty
- veraset vergisi
- estate tax
- veraset vergisi
- death duty
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of veraset in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) İrsiyet. Varislik, mirasçılık. Mirasta hak sahibi olma
- (Osmanlı Dönemi) Miras sahibi olma. Ölen bir kimsenin mallarının Allah'ın (C.C.) emrine göre, şeriatça mirasçılara geçmesi
- (Hukuk) Kalıtım; soya çekim; bir kimsenin ölümü ile mirasçıların kazandığı durum
- Kalıtım, soya çekim, irs, irsiyet, veraset
- Hak sahibi olma
- veraset ilamı
- mirasçıları gösteren belge
- veraset ilamı
- ölen kişinin yasal mirasçılarını ve mirastaki paylarını gösteren mahkeme kararıdır
- VERASET İLAMI
- (Hukuk) Mirasçılık belgesi
- veraset ilamı
- Bir kimsenin, bir miras bırakanın mirasçısı olduğunu gösteren ve mahkemeden alınan resmî belge
- veraset ve intikal vergisi
- Ölenin varislerine kalan mal ve paradan alınan vergi
Related Terms
veraset
Hyphenation
ve·ra·setPronunciation
Resimler
History
Favorites