Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir.
 - Our school was not the same size as yours.
Tom'un evi Mary'ninkiyle hemen hemen aynı büyüklükte.
 - Tom's house is about the same size as Mary's.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
 - A person's heart is approximately the same size as their fist.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
 - Your book is double the size of mine.
Sizce Tom'un ayakkabı ölçüsü nedir?
 - What do you think Tom's shoe size is?
Daha küçük ölçün var mı?
 - Have you got smaller size?
Tom, doğru ebatta alyan anahtarı olmadığı için karyolanın montajını yapamadı.
 - Tom couldn't assemble the bed because he didn't have the right sized Allen key.
Onlar değişik ebatlarda üretilmektedir.
 - They are manufactured in various sizes.
Onun ayakkabı numarası ne?
 - What is his shoe size?
Kaç numara ayakkabı giyiyorsun.
 - What size shoes do you wear?
Durumu değerlendirdi ve derhal harekete geçti.
 - He sized up the situation and acted immediately.
Büyük şirketleri dava etmeyi zorlaştıran diğer önemli etkenler de faaliyetlerinin boyutları ve karmaşıklığıdır.
 - Other factors of importance, which make litigation of large corporations more difficult, are the size and complexity of their activities.
Onlar çeşitli boyutlarda yapılırlar.
 - They are made in a variety of sizes.
Senin kitabın benimkinin boyutunun iki katı kadar.
 - Your book is double the size of mine.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
 - A person's heart is approximately the same size as their fist.
Halının büyüklüğü 120'ye 160 santimetredir.
 - The size of the carpet is 120 by 160 centimeters.
Tom yirmi yaşındayken giydiği aynı beden pantolonu hâlâ giyebiliyor.
 - Tom can still wear the same size jeans he did when he was twenty years old.
I don't think we have the red one in your size.
I will write to you as soon as I can.
 - Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım.
What to do is up to you.
 - Ne yapılacağı size kalmış.
I'm very grateful to you for your help.
 - Yardımınız için size çok minnettarım.
That's for you to decide.
 - Karar vermek size kalmış.
I will be glad to help you.
 - Ben size yardımcı olmaktan mutlu olurum.
You are not allowed to violate the rules.
 - Size kuralları ihlal etmek için izin verilmez.
... It's dynamic, meaning depending upon the size of ...
... would say something about the size of teams as well. ...