shining, clear, evident, famous, witty

listen to the pronunciation of shining, clear, evident, famous, witty
English - Turkish

Definition of shining, clear, evident, famous, witty in English Turkish dictionary

bright
{s} ışıltılı
bright
(Aydınlatma) parıltılı
bright
{s} akıllı, zeki. bright-eyed and bushy-tailed k.dili. tam formunda
bright
{s} aydınlık

Tom'un aydınlık bir geleceği var. - Tom has a bright future.

Benim bürom seninkinden çok daha aydınlıktır. - My office is significantly brighter than yours.

bright
uyanık
bright
akıllı

Tom senden daha akıllı. - Tom is brighter than you are.

Tom'un akıllı olduğunu düşünüyorum. - I think Tom is bright.

bright
celi
bright
aydın

Benim bürom seninkinden önemli ölçüde daha aydınlıktır. - My office is significantly brighter than yours.

Doğu doğan güneşle aydınlandı. - The east was brightened by the rising sun.

bright
neşeli

Dükkanlar, parlak oyuncakları ve yeşil dallarıyla neşeli görünüyor. - The shops look merry with their bright toys and their green branches.

bright
parlak bir şekilde

Ateş parlak bir şekilde yandı. - The fire burned up brightly.

Güneş parlak bir şekilde parladı. - The sun shone brightly.

bright
mutlu/parlak
bright
mutlu

Mutlu, çok parlak ve erken görünüyorsun. - You look happy, so bright and early.

bright
şeffaf
bright
{s} canlı

Bu sabah canlı ve parlaksın. - You are bright and glowy this morning.

İşler daha canlı görünüyor. - Things are looking brighter.

bright
memnuniyet verici
bright
şaşaalı
bright
{s} berrak
bright
muhteşem
bright
{s} parlak, parlayan
English - English
{a} bright
shining, clear, evident, famous, witty
Favorites