Turkish - English
Definition of celi in Turkish English dictionary
- clear; obvious
- apparent, clear, obvious " açık, aşikâr; bright, polished
- obvious
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) impedance
- bright
- clear
- apparent
- polished
- celi yazı
- a style of Arabic script with large letters used in writing inscriptions
- eksi celi
- negative impedance
- eksi celi çevireci
- negative impedance converter
- erkin celi
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) free impedance
- ikincil celi
- secondary impedance
- iç celi
- (Elektrik, Elektronik,Teknik) internal impedance
- zincirleme celi
- (Elektrik, Elektronik) iterative impedance
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of celi in Turkish Turkish dictionary
- Açık, aşikâr
- Parlak
- Yapmacıklı, düzme, sahte
- Arap abecesiyle yazılan bir yazı türü
- Açıkça
- Açık, belli, aşikar
- Parlak, aydınlık
- Parlak, cilâlı
- CELİ
- (Osmanlı Dönemi) Kur'an harfleri ile yazılan bir çeşit yazı
- CELİ
- (Osmanlı Dönemi) Parlak, açık, âşikâr, meydanda
- celi yazı
- Uzaktan okunacak biçimde istif edilmiş iri sülüs levha yazısı
- HAFİYY Ü CELÎ
- (Osmanlı Dönemi) Gizli ve âşikâr
Related Terms
English - Turkish
Definition of celi in English Turkish dictionary
- (Tıp) cell
- crooke celi
- (Tıp) crooke hücresi
- golgi celi
- (Tıp) golgi hücresi