I classify his music as rock.
- Onun müziğini rock müzik olarak sınıflandırıyorum.
The librarian classified the books according to subject.
- Kütüphaneci kitapları konularına göre sınıflandırdı.
Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
- Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
The librarian classified the books according to subject.
- Kütüphaneci kitapları konularına göre sınıflandırdı.
I'm not good at classifying things.
- Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim.
Please classify these books by subject.
- Lütfen bu kitapları konuya göre sınıflandırın.
I'm not good at classifying things.
- Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim.
I wouldn't categorize Tom that way.
- Tom'u o şekilde sınıflandırmazdım.
There were few children in the classroom.
- Sınıfta az sayıda çocuk vardı.
The teacher is angry, so please do not make noise in the classroom!
- Öğretmen kızgın, bu nedenle lütfen sınıfta gürültü yapmayın!
There are 40 pupils in this class.
- Bu sınıfta kırk öğrenci var.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşma.
I dropped out of school when I was in the 7th grade.
- Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.
He is in the tenth grade.
- O, onuncu sınıfta okuyor.
We should sort the students' names alphabetically.
- Öğrencilerin isimlerini alfabetik sıraya göre sınıflandırmalıyız.
He finished sorting the papers.
- O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.
They accused him of being in the classroom in order to cause trouble.
- Onlar onu mesele çıkarmak için sınıfta olmakla suçladılar.
Today, our teacher told us that those who smoke will never grow up. In order to prove it, she shot a seventh-grader named Petya.
- Bugün, öğretmenimiz bize sigara içenlerin asla büyümeyeceğini söyledi. Bunu kanıtlamak için, Petya adında bir yedinci sınıf öğrencisini vurdu.
Classification is not my specialty.
- Sınıflandırma benim uzmanlığım değil.
Putting in place a systematic classification of our archives could be a great time saver.
- Arşivlerimizin sistematik bir sınıflandırmasını yerleştirmek büyük bir zaman tasarrufu olabilir.
This document is classified.
- Bu belge sınıflandırılmış.
Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.
- Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir.
The class was divided into four groups.
- Sınıf dört gruba ayrıldı.
Please don't run in the classroom.
- Lütfen sınıfta koşmayın.
Next to him, I'm the fastest runner in our class.
- Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.
On a scale of 1 to 10, please rate your proficiency in the following languages.
- 10 a 1 ölçeğinde, lütfen aşağıdaki dillerdeki yeterliliğini sınıflandır.
Since graduation fifteen years ago I have never run into my former classmates.
- On beş yıl önceki mezuniyetten beri eski sınıf arkadaşlarımla hiç karşılaşmadım.
Form is temporary, class is permanent.
- Biçim geçici, sınıf kalıcıdır.